O kitapları bana neden gönderdin, Christian?
Sesim yumuşaktı. Çatal bıçağını bıraktı ve bana dikkatle, gözleri anlaşılmaz bir duyguyla parlayarak baktı. Lanet olsun. Dilim damağım kurumuştu.
Pekala, o bisikletli seni az kalsın eziyordu ve seni kollarımın arasında tutarken ve sen bana, ?Öp beni, öp beni Christian,' dercesine bakarken... Elini saçlarının arasından geçirdi. Anastasia, ben kalpler ve çiçekler tarzı bir adam değilim. Romantizmle işim olmaz. Zevklerim farklıdır. Benden uzak durmalısın. Yenilgiyi kabul eder gibi gözlerini yumdu. Yine de senden uzak durmamı imkansız kılan bir şey var. Ama sanırım, bunu çoktan anlamışsındır.
O zaman durma, diye fısıldadım.
Gözleri irileşerek iç geçirdi. Sen ne dediğini bilmiyorsun.
Diğer E. L. James Sözleri ve Alıntıları
- 'Sadece yakışıklı değildi,erkeksi güzelliğin somut örneğiydi,nefes kesiciydi ve buradaydı.'
- "Sanırım ben bir prensi öptüm anne, umarım bir kurbağaya dönüşmez."
- 'Sadece yakışıklı değildi,erkeksi güzelliğin somut örneğiydi,nefes kesiciydi ve buradaydı.'
- "Sanırım ben bir prensi öptüm anne, umarım bir kurbağaya dönüşmez."
- Burnunu boynuma gömerek, "Bana ne yapıyorsun böyle?" diye soludu."Beni tamamen büyülüyorsun. Sen güçlü bir sihir yayıyorsun."
- Pervane bendim, alev oydu. Ve yanacaktım. Biliyordum.
- "İzin ver seni seveyim." dedi boğuk bir sesle.
"Evet" deyince beni kollarına aldı ve dudakları dudaklarımı buldu. Yakarır gibi, tapar gibi, üzerime titrer gibi... Beni sever gibi. - Kollarını açsa ondan uzağa değil, ona koşardım.
- Hayatımda hiç sen gittiğin zamanki gibi hissetmemiştim, Anastasia. Bir daha öyle hissetmemek için yeri göğü yerinden oynatabilirim.
- Kapım vuruldu. Yüreğim ağzıma gelmişti ve sesimi bulamıyordum. Yine de kapıyı açıp içeri girdi. Lanet olsun spor yapmıştı. Kalçalarından düşecek gibi duran gri bir eşofman altı ve saçları terden rengi koyulaşmış gri, kolsuz bir tişört giymişti. Christian Grey'in teri kavramı bana tuhaf şeyler yapıyordu. Derin bir nefes alıp gözlerimi yumdum. Kendimi iki yaşında gibi hissediyordum: Gözlerimi yumarsam, gerçekte orada olmazdım.